Hükümet merkezi, düşmanların şiddetli çemberi içindeydi. Siyasal ve askeri bir çember vardı. İşte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, halkın ve devletin bağımsızlığını koruyacak (silahlı) kuvvetlere (onlar) emrediyorlardı. Bu biçimde yapılan emirlerle, devlet ve halkın araçları temel görevlerini yapamıyorlardı. Yapamazlardı da. Bu araçları savunmanın birincisi olan ordu da, ordu adını korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. İşte bunun içindir ki, yurdu savunmaktan ve korumaktan ibaret olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan doğruya halkın kendisine kalıyordu... İşte buna KUVÂ-Yİ MİLLİYE diyoruz... 1923
VATAN POSTASI BATI

Gazeteler

EMPERYALİST KAPİTALİZMİN "DEMOKRATİKLEŞTİRME"SİNE KARŞI YAŞAMIN SAVUNULMASI

Yazar Nezih Gençler
19 07 2007

Ülkemiz ve bölgemiz uluslarüstü finans-kapital ve yerli ortakları tarafından, onların yerli-yabancı şirketleri, devletleri, gizli-açık örgütleri tarafından “demokratikleştiriliyor”. Finans ve bankacılık altında birleşmiş büyük sermayenin, yabancı ortaklı holdinglerin ve işverenlerin kayıtsız-şartsız sömürüsü demek olan “DEMOKRASİ”ye kavuşuyoruz. Ve tabi ki onun en önde gelen “şart”ı olan SEÇİMLER en doğal “hak”kımız oluyor! Biz bu filmi 1. Meşrutiyet’ten beri görüyoruz. 1946’da da, 12 Mart ve 12 Eylül’de de “bir an önce seçimlere gitmek” üzere “ÇOK PARTİLİ HÜR PARLAMENTER DEMOKRASİ” kurtarılmıştı. Sonuç halk için daha fazla sömürü, baskı, işsizlik ve pahalılık; finans-kapital ve işverenler için daha fazla kâr ve talan oldu...

... http://www.vatanpostasi.org/index.php?option=com_content&task=view&id=59&Itemid=29 ve http://www.vatanpostasi.org/index.php?option=com_content&task=view&id=60&Itemid=29 adreslerinde “EKONOMİK VE SOSYAL KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN TEORİK VE PRATİK SORUNLARI (1-2)” başlığı ile yayınladığımız yazılarda bunları enine boyuna inceledik...DEVAM